SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

BİRR VE SILA BAHSİ

<< 2553 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

14 - (2553) حدثني محمد بن حاتم بن ميمون. حدثنا ابن مهدي عن معاوية بن صالح، عن عبدالرحمن بن جبير بن نفير، عن أبيه، عن النواس بن سمعان الأنصاري. قال: سألت رسول الله صلى الله عليه وسلم عن البر والإثم؟ فقال "البر حسن الخلق. والإثم ما حاك في صدرك، وكرهت أن يطلع عليه الناس".

 

{14}

Bana Muhammed b. Hatim b. Meymûn rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Mehdî, Muaviye b. Salih'den, o da Abdurrahman b. Cübeyr b. Nüfeyr'den, o da babasından, o da Nevvas b. Sem'an El-Ensarî'den naklen rivayet etti. {Şöyle demiş):

 

Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e birr ve günah'ı sordum da şöyle buyurdular :

 

«Birr, ahlakın güzelliğidir. Günah ise, kalbinde gıcık yapan ve başkalarının muttali olmasından hoşlanmadığın şeydir.»

 

 

15 - (2553) حدثني هارون بن سعيد الأيلي. حدثنا عبدالله بن وهب. حدثني معاوية (يعني ابن صالح) عن عبدالرحمن بن جبير بن نفير، عن أبيه، عن نواس بن سمعان. قال: أقمت مع رسول الله صلى الله عليه وسلم بالمدينة سنة. ما يمنعني من الهجرة إلا المسألة. كان أحدنا إذا هاجر لم يسأل رسول الله صلى الله عليه وسلم عن شيء. قال فسألته عن البر والإثم؟ فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم "البر حسن الخلق. والإثم ما حاك في نفسك، وكرهت أن يطلع عليه الناس".

 

{15}

Bana Harun b. Saîd El-Eylî rivayet etti. (Dediki): Bize Abdullah b. Vehb rivayet etti. (Dediki): Bana Muaviye (yani İbni Salih) Abdurrahman b. Cübeyr b. Nüfeyr'den, o da babasından, o da Nevvas b. Sem'an'dan naklen rivayet etti. (Şöyle demiş):

 

Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e birlikte Medine'de bir sene kaldım. Sual sormaktan başka beni hicretten men eden bir şey yoktu. Bizden bîrimiz hicret etti mi, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e bir şey sormazdı. Ben kendisine birr ve günah'ı sordum. Bunun üzerine Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem);

 

«Birr, ahlak güzelliğidir. Günah ise, kalbinde gıcık yapan ve başkalarının muttali olmasını istemediğin şeydir.» buyurdular.

 

 

İzah:

Hadîsin metnindeki ensarî tabiri hakkında Ebû Ali El-Ceyyanî: «Bu vehmdir. Doğrusu Kilab'î olacaktır. Çünkü Nevvaz meşhur bir Kilabîdir.» demiştir. Kaadî İyad ile Ma'zirî dahi onun Kilabî adıyla meşhur olduğunu söylemişlerdir. İhtimal ensarın müttefiki imiş.

 

Ulemanın beyanına göre birr: Sıla, lütuf, iyilik, güzel geçinmek ve taat manalarına gelir. Hadisdeki «Ahlak güzelliği» ifadesi bu manaların hepsine şamildir. 

 

Kalb'de gıcık yapmaktan murad; şüphe hasıl etmek ve günah olacağına korku vermektir. Kaadî İyad ile başkalarına göre «Sual sormaktan başka, beni hicretten men eden bir şey yoktu.» cümlesinden murad Medîne'de ziyaretçi gibi kalmasıdır. Oraya hicretine mani olan şey Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e din hususunda sual sormaktır. Çünkü Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ziyaretçilerin sual sormasına müsaade eder, muhacirlere etmezdi. Muhacirler gelen ziyaretçilerin sual sormalarından memnun kalırlardı. Çünkü kendileri de bundan istifade ederlerdi. Bu husûsda bedevi vesair ziyaretçiler ma'zur görülürlerdi.